8 Nisan 2011 Cuma

MERHABA DE ÖNCE

Merhaba,
sıcak bir merhaba önce
geciktim
uzak yollardan geldim
bavulumda kanayan aşk yaraları
yol yorgunuyum da üstelik
kendime gelmeye çalışıyordum
bilmeden sana geldim

seni biryerlerden ısırıyor gözlerim
bu aşinalığı ruhlarımızın
miras kalmış olabilirmi
ruhlar alemindeki sevişmelerden
ellerini yadırgamadı ellerim
gözlerim kalbine değmiş sanki
biryerlerde
ellerimle koymuş gibi buldum
sıcaklığını teninin

yakınlık dediysem
çözme hemen bağcıklarını yüreğinin
oturup içelim önce
birbirimizi
bir kahve fincanında
önce bir yere yerleşmeliyim
dedim ya
yol yorgunuyum
yaralarımda bavul kanamaları

şimdi açılalım birbirimize
yüzme biliyorsan
boğulmasın biri diğerinde
kaç kulaç attığımızı hesaplamadan
bırakalım kendimizi aşk denizine

ne terazi, ne metre yaramaz burda işine
bana kaç adım geldiğini saymadan
gözlerini kapatıp yürüyeceksin
yüreğine yatırım yapacaksan
beni değil, kalbine kuleler dikeceksin

çünkü hesap işlemez aşka
bir bedene iki can sığdırma çabası bu
ben karlar altındayken sen üşüyeceksin
bir dikene bastığında benden ah işiteceksin
köklerim sende filizlenecek
ben yanacağım, sen tüteceksin

ne diyordun
kuyumcu terazisi,
metre,
üç adım

diyorum ki,
iki okyanus gibi yürüsek birbirimize
karışsak sonra
hesapsız, kitapsız
matematiğe dökmeden işi
bir savaşma değil bu nihayetinde
bir sevişme
belkide bir nebze ruhları değişme
kazananı kaybedeni yok
yeneni yenileni
bir bir berabere kalacağız sonuçta
yorma kendini
çıkacak çivisi aşkın daha çakılmadan

kuyumcu terazisi,
metre,
beş adım,
diyorsun

diyorum ki,
mantığınla sevme beni
ölçülmez aşkın boyu eni,
hele kantara hiç vurma
kasap gibi
hiçbir çengele gelemem ben
kelepçelerini çöz sevmelerinin
bir eskiciye sat terazini

kuyumcu terazisi,
metre,
on adım
diyorsun


sen trende seyahatten yanasın
güzergah ve durakları belli
oysa bir deli tay koşar içimde
dörnala
tutuşmuşsam ellerine sevgilinin
her yanım yangın yeri
cehennemine ateş olurum
cennetine mavi bir deniz
uğraşma, anlayamazsın hislerimi
bir sevmelik canım kalmış zaten
bırak harcama beni...ŞAMPİYON...12.06.1999...ASİMAVİKEMAL

BENİM CENAZEM SENİN GÖZBEBEKLERİNDE


Her gün sana gelmeleri erteliyorum,
Boğazını sıkıyorum,sana deliren anıların;
Hep kapı eşiğinde...
Ben hergün katil damgasını,
Giydiriyorum,yüreğime...
...
Kapı eşiği cinayetlerim var,
Sen bilmiyorsun...
Sözlerin ne zaman düşüyor aklıma,
Bölüyorum bana bakan bi karar gözlerini...
Gözlerin bin parça düşlerimi oyalıyor...
Düşlerimde gözlerin asılı,
İndiremiyorum iskemleyi yere...
Parçaların yüreğime batıyor;
Naaşım kalkıyor,
Dar vakitlerin gölgelerinde...
Sen görmüyorsun...
Bıraktığın boran lar geziyor ayaklarımda,
Kapılar ardımdan çarpıyor hep...
Yüzümü dönsem boşluğuna düşüyorum,
Kilidi yok bu anlamsızlığın,
Ben hep sana kalıyorum sağanaklar arasında,
Fırtınalarında savruluyorum,
Sen anlamıyorsun,
Umutsuz vaka varlığın varlığıma...
Anlamsız molalarımızın yolunu kesiyorum.
Bütün duraklar çift kişilik.
Keşişiyoruz her soluk alışlarımızda...
Nefesin nefesime aşina;
Altında eziliyoruz,
Molalarımızın soğuk duvarlarında,
Ölüp ölüp diriliyoruz;
Sen yine susuyorsun...
Bilmiyor
Görmüyor
Anlamıyorsun
Ben her yeni başlayan günü,
Kapı eşiğinde karşılayıp;
Sabıkamı kabartıyorum.
Benim cenazem senin
Gözbebeklerinde...
Gözlerini kapat artık...

ASİMAVİKEMAL

SENİNLE BİR GECE YAŞAM YETER

Nefesler sunuyorsun bana iki dudak arasına sıkışıp kalan

Ellerini özlüyorum

Dudaklarımdayken dudakların
...
Saniyelik gelgitlerin koynunda

Dokunarak keşfe çıkmalıyım seni

Artık anlıyorum

Aşk yalın güzel

İçine mavi katmalıyım diyorum

Seni mavi sevmeliyim

Görmediğim sade düşlediğim sonsuzluğumun renginde

Mavi mavi okşamalıyım

Seninle bir gece yaşasam yeter

ASİMAVİKEMAL